Kayseri de Üniversiteyi okuduğum sene , Kapadokya ‘yı birçok kez gezme imkanım olmuştu. Bu sefer , Kızımın Kapadokya’ yı görmesi için 2 günlük bir gezi yaparak Kapadokya’yı tekrar gezme imkanım oldu.
Bu geziyi 2018 Temmuzin ilk haftası yapmıştım. Bu kadar geç yazmamım sebebi Kapadokya tur donüş sonrası 15 Temmuz ‘da canım annemi kaybettim. Toparlanma sürecim ancak bu aylara kalınca , yazıyı hemen yayınlamak istedim ki 2019 yılı bahar veya yaz ayında gitmek isteyen ler için ; Umarım bu yazı rehber olur .
Kapadokya turuna eğer çıkmadıysanız benden küçük bir öneri ile yazıma başlamak istiyorum
- Kapadokya’ya gittiğinizde kesinlikle bir Kapadokya haritası edinmenizi kesinlikle öneriyorum. Rehber, Kapadokya hakkında bilgileri anlatırken , Kapadokya haritasından izleme imkanımız oluyor ve bu bilgiler harita sayesinde daha kalıcı oluyor.
- Kapadokya ‘da gezilecek o kadar eşsiz tarihi yerler var ki gezerken ayrı bir zevk verdiği için , bu geziyi dört veya beş güne bile sığdırabilirseniz ne mutlu size . Bu sayede Kapadokya ‘nın eşsiz tarihi yerlerini daha detaylı gezmiş olursunuz.
Hızlı ve dolu dolu gezdiğimiz Kapadokya Maceramız , akşam 23:00 de Kadıköy Evlendirme Dairesi önünden otobüse binerek başlamış oldu.
Tur otobüsünü büyük hayal ederken 40 kişilik midibüsü görünce yolculuğun çok hareketli geçeceğini düşünmeden edemedik 🙂 ver gerçekten hayal ettiğimizin üzerinde bir yolculuk yaptık. 🙂 Neyse otobüs yolculuğunu bir kenara bırakıp , sizlere gördüğümüz güzel yerleri anlatmaya hazırsanız başlıyorum . 🙂
Gece başlayan muhteşem yolculuk ile Nevşehir – Niğde – Kayseri üçgenindeki doğal güzelliklerini 3917 m. yüksekliğindeki Erciyes Dağı ve 3268 m. yüksekliğindeki Hasan Dağı’na borçlu olan, Perslerin “Güzel Atlar Diyarı” diye adlandırdıkları Kapadokya bölgesine doğru yol aldık . Sabah yolda alınan serbest kahvaltı sonrası, uykulu ve uyanamayan Tur ekibi olarak bir göz açık bir şekilde Tuz Gölü’nü panoramik olarak görmeye çalıştık 🙂
Tuz Gölü sonrası , Kapadokya’da ilk durağımız ise ; Melendiz Irmağının oluşturduğu, içerisinde güvercinlikler ve kaya kiliselerininde bulunduğu 14 km uzunluğundaki Ihlara Vadisi oldu.
Ihlara Vadisi içinde yapacağımız yürüyüş esnasında Ağaçaltı Kilisesi ve Yılanlı Kiliseyi de ziyarete ettik.
İkinci durağımız; düşman baskınlarından kaçan binlerce kişinin, aylarca yaşayabileceği bir mühendislik harikası olan Derinkuyu Yeraltı Şehri oldu ama sonuna kadar gidemedik. (Kaymaklı Yeraltı Şehri veya Özkonak Yeraltı Şehri). İnsanların yerin altında yaptıkları bu ilginç şehri gezerken hayranlığınızı gizleyemeyeceksiniz.
Yeraltı kentinin hemen ardından Uçhisar istikametine doğru yol aldık Güvercinlik Vadisini ve Uçhisar Kalesi’nin fotoğrafını çekip öğle yemeğimiz için kaya oyma bir mekâna gittik 🙂
Burada Kapadokya’nın meşhur pastırmalı kuru fasulyesini ve testi kebabını tatma imkânı bulduk. Otantik mekanda alacağımız yemek sonrası çanak-çömleği ile meşhur Avanos’a gidiyoruz. Avanosta çömlek yapımında çömleği ben yapmaya çalıştım.
Çömlek yapımına yardım eden kişide, öyle bir yetenek vardı ki , stand up yapsa yeridir. Gülmekten yaptığım çömlek farklı bir boyut oldu.
Avanos sonrasında ise , Üç Güzeller Peribacalarını gördük . Gezi sonunda ise otelimize yerleşip , akşam yemeğini otelde yedikten sonra tur ekibiyle Türk gecesine katıldık.
Sabah kahvaltı sonrasında otelden sabah 8.54 gibi yola çıktık. Gezi duraklarımızın başında ise ; Eski adı Korama olan Göreme Vadisi içindeki Göreme Açık Hava Müzesi’ni gezdik.
Gezdiğimiz yerler ise şu şekildeydi :
- Kaya kiliseleri (Elmalı, Yılanlı, Çarıklı Kiliseleri),
- yemekhane ,
- mutfak,
- kiler
Göreme Açık Hava Müzesi gezisinin ardından son olarak , Horasan’da dünyaya gelen,13.yy’dan bugüne evrensel görüşleriyle her kesimi kucaklayan, Yeniçerilerin de Piri, Hacıbektaş-ı Veli’nin Türbesinin bulunduğu Hacıbektaş ilçesine gittik .
Hacı Bektaş Hakkında daha detaylı bilgi edinmek
için HACIBEKTAŞ yazısını tıklamanız yeterli .
Hacı Bektaş-i Veli Müzesinde; Hacı Bektaş-i Veli Türbesi, Balım Sultan Türbesi, Güvenç Abdal Türbesi, Kırklar Meydanı, Pir Evi, Üçüncü Avlu, Kiler Evi, Meydan Evi, Meydan Evi Camii, Aş Evi, İkinci Avlu (Dergâh Avlusu), Birinci Avlu’yu (Nadar Avlusu) nu gezip çok hızlandırma olan Kapadokya Gezisini de bu şekilde sonlandırıp , İstanbul’a doğru yola çıktık.
Tur otobüsü hem küçük , hemde dar olunca İstanbul ‘a yolculuk biraz sıkıntılı geçti .Ama buna rağmen farklı kişiliklerle yolculuk etmenin , farklı deneyimler kazandırdığı bir gerçek.
Yapmadan Dönme
- Ihlara Vadisini gezmeden dönme ,
- Analı Babalı peri bacalarını görmeden dönme
- Türk gecesine katılmayı kesinlikle yap
- Mağaralardaki restaurantlarda testi kebabı yemeden dönme
- Uç Hisar Kesinden gün batımını kesinlikle seyret
- Derin kuyu Yeraltı Şehrini gezmeyi ihmal etme
- Avanos ‘ ta çanak çömlek yapımını bizzat kendin yap
- Balon ile tur yapmayı göze al 🙂
- Tursan Şarap Evine gidin . Şarap atölyesini gezin.
- Mağara evlerde kalanlar ile sohbet edin
Bir Kapadokya Geziside , çok güzel anılar biriktirerek böylece sona erdi.
Farklı kültür turlarında buluşmak üzere ,
Sevgiyle Kalın
Cok güzel bir gezi
bu bir denemedir
Kapadokyayi cok merak ediyorum. Silerim bir gün gidebilirim.
Derya hn kesinlikle gidilmesi gereken bir yer