Danışman& Mentor Özlem Erol ile Röportajımız

0
230

 

  • Kendinizden Kısaca Bahseder misiniz? Özlem Erol Kimdir?

1970 İstanbul doğumluyum. Liseden sonra sırasıyla İstanbul Üniversitesi Radyoloji Bölümü ve Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nü bitirip sonrasında İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadi Enstitüsü̈ İnsan Kaynakları programlarını tamamladım.  Meslek hayatımda otuz beşinci senem. Kariyerimin ilk yirmi yılı kurumsal tarafta geçti. Sonrasında da halen kendi kurduğum danışmanlık firmamda eğitmen, mentor ve yönetim danışmanlığı yapmaktayım. Ayrıca sivil toplum kuruluşlarında çalışmak, gençleri ve özellikle kadınları desteklemekten de mutluluk duymaktayım.

  • Kariyer yolculuğunuz nasıl başladı ve bu noktaya nasıl geldiniz?

Çok erken yaştan itibaren hem çalışıp hem de eğitim hayatıma devam ettim. Meslek hayatıma önce Amerikan Hastanesi’nde başladım ve sonrasında International Hospital’de devam ettim.  Bu kurumda on dört yıl boyunca farklı pozisyonlarında görev yaptım. Sonrasında Nükleer Tıp ve Radyasyon Onkolojisi alanlarında yurtiçi ve yurtdışında hizmet veren MNT A.Ş.’de ‘İnsan Kaynakları ve Kalite Yönetim Müdürü̈’ olarak görev yapıp bu süreçte tüm İnsan Kaynakları ve Kalite yönetim modelinin hayata geçirilmesini sağladım. Akabinde yedi senelik periyotta teknoloji ve sağlık sektöründe hizmet veren ve yerli- yabancı iştiraklerden oluşan Bozlu Holding AŞ’nin kurumsallaşma süreçlerini yönetip son olarak ‘Holding İnsan Kaynakları ve Kalite Yönetim Müdürü̈’ görevinde bulundum. Kırklı yaşların başında bir girişimci kadın olmaya karar verdim ve “Mydmanagement Danışmanlık” firmasını kurdum. Önce sadece İK danışmanlığı yapma hedefiyle kurduğum şirketim bir anda sağlık sektörü projeleri ile farklı bir ivme kazandı. Ayrıca kurumsal iş birliktelikleri ile birçok farklı sektörde yönetim danışmanlığı hizmeti sunmaya ve kurumsal eğitimler vermeye başladım. 2018 yılında atölye çalışmalarına yönelik “Breaktheday” markasını oluşturdum. Pandemi ile bu marka, online kariyer ve girişimcilik atölyeleri ve mentorluk programlarına dönüştü. Halende bu çalışmalara devam etmekteyim. Benim kariyer yolculuğumda üç şey benim için destekleyici oldu. İlki Türkiye’ye giren her akımda kendimi geliştirdim, ikincisi hangi işi yapacak olursam olayım hep fark yaratmaya odaklandım ve iyi partnerle çalıştım/çalışıyorum.

  • Kariyer girişimcisi veya Mentor olarak, sizi en çok motive eden nedir?

Danışanların yolculuk hikayelerine eşlik etmek ve başarıyı onlarla yaşamak bence en kıymetli şey. Mentorluk sürecinde ise sadece mentiniz sizden ilham almıyor sizde her yeni menti ile farklı şeyler öğreniyor ve gelişiyorsunuz. Her hikâye kendine özel ve sürprizlerle dolu. Başarıyı birlikte kutlamak paha biçilmez oluyor.  

  • Kariyeriniz boyunca en çok gurur duyduğunuz başarı nedir?

Sanırım yirmi senelik bir kariyer sonrası konfor alanından çıkarak kendi girişim hikayemi oluşturmak. Zira aslında zor bir karardı ve risk almak gerekiyordu. Her türlü zorluğuna rağmen bunu başarmış ve sürdürüyor olmak bence gurur duyulası bir şey.

  • HR Business Partner olmayı nasıl seçtiniz? Bu rol sizin ne ifade ediyor?

ITGovernance Türkiye, bilişim sektöründe başarılı işler yapan bir danışmanlık ve eğitim firması. Bu sektör benim için hep önemli oldu. Dolayısıyla sektör lideri bir danışmanlık firmasında İnsan Kaynakları ve organizasyonel gelişim süreçlerinde partner olabilmek ve projeler yapmak benim çok motive edici ve öğretici oluyor.

  • Bir HR Business Partner olarak, çalışanların ve şirketlerin başarısına nasıl katkı sağlıyorsunuz?

Biz sektör spesifik ve aynı zamanda tailor-made projeler üretmekteyiz. Dolayısıyla jenerasyon farkını gözeterek, kurumun ihtiyaçlarına direkt olarak dokunarak özelleştirilmiş programlar oluşturuyoruz. Eğitim programlarımızda oyunlaştırma metotları ile etkiyi arttırıyoruz. Bu sayede hedef bazlı iyileşmeler oluşturma ve daha çok katkı sağlama şansımız oluyor.

  • İnsanların kariyer hedeflerine ulaşmaları için en sık verdiğiniz tavsiye nedir?

 “Denemeden bilemezsin. Denediklerinden öğrenirsin” tavsiyesi benim en sık söylediğim cümle. Zira bu yolculuk bolca denemeyi, başarısızlığı ve öğrenme sürecini içerebiliyor. İşte bu aşamada self motivasyon ve farkındalık sağlama en kıymetli özellikler oluyor. Yüzde elli başarma şansın olsa bile denemek, sonuç olumsuz olsa bile bundan sonuç çıkarmak sonraki başarılarınız için çok değerli bir başlangıç noktası oluyor.

  • Girişimcilik ve iş dünyasında başarının anahtarlarını nasıl tanımlarsınız?

Fark yaratmak, bolca empati, self motivasyon ve kendini kutlamayı bilmek bence ….

  • Bir Mentor olarak karşılaştığınız en ilham verici hikâye nedir?

Çok fazla hikayem var aslında. Ama en çok etkilendiğim şu oluyor. Ben kariyer mentorluğu sürecinin en başında mentime iki dakika içinde bir kâğıda hayalindeki kariyeri çizmesini istiyorum. Zaman kısıtı olduğundan aslında mantık devreye girmeksizin gerçekten hayal ettikleri şeyi resmediyorlar. Bazen yazı yazıyor veya renklendiriyorlar. Bu resim aslında çok şey anlatıyor. Resme tarih atıp saklamalarını istiyorum. Bir süre sonra çoğu zaman imkânsız gördükleri ve resmettikleri şeyin gerçekleştiğine şahit oluyoruz. Yaratım çok değerli.  Ayrıca hiç umut etmedikleri şekilde hayal ettikleri pozisyonda iş bulduklarına da şahit oluyorum.

  • Yapay zekâ ve otomasyon İnsan kaynakları ve Mentorluk süreçlerini nasıl etkiliyor?

Dijitalleşmenin, İnsan kaynakları süreçlerinin yönetimi açısından paha biçilmez bir etkisi var. Zira otomasyonlar sayesinde daha etkin takip yapabiliyor, veri üretiyor analiz ediyoruz. Excellerde rapor oluşturmaktan ya da yüzlerce cv arasından doğru adaya ulaşamama gibi durumlardan otomasyonlar sayesinde kurtulduğumuzu düşünüyorum. Ayrıca dijital işgücü uygulamaları ile hibrit ekipler oluşturabiliyor, insan işgücünü onu zorlayan ve demotive eden rutin işlerden kurtarıyor ve verimliliği arttırabiliyoruz. Mentorluk süreçlerine gelince; Yapay zekâ asistanları şimdiden bizimle çalışmaya başladı bile. Dolayısıyla bir zaman sonra dijital mentorlerde oluşacak. Bir robota derdimizi anlatıp akıl vermesini isteyeceğiz.

  • Gelecekte Mentorluk veya Girişimciliğin nasıl bir evrim geçireceğini düşünüyorsunuz?

Mentorluk kavramının kökeni 3500 yıl öncesine Yunan mitolojisine dayanmakta. Dolayısıyla bence gelecekte de akıl hocalarına ihtiyaç olacak. Ama modelleme değişebilir ya da dijitalleşebilir. Ayrıca jenerasyonlar açısından bakıldığında Z kuşağı ve sonrası sonuca hızlı ulaşmak istiyor. Dolayısıyla mentorluk bu beklentiyi karşılayan bir yaklaşım aynı zamanda.

Girişimcilik günümüzde paralel bir kariyer yolu. Bence kavram olarak gelecekte daha da yıldızı parlayacak. Şu an kurum içi girişimcilik projeleri bile oldukça revaçta. Ayrıca sürdürülebilirlik konseptini de destekleyecek bir yöntem gibi gözüküyor. Değişimin bu kadar hızlı olduğu bir dünyada yeni iş fikirleri ne olursa olsun gelecekte de kıymetli olacak.

  • Kariyer yolculuğuna yeni başlayanlar için en önemli tavsiyeniz ne olur?

 İlki ruh işlerini bulmaları J bildiğiniz üzere herkes ruh eşini aramakta J ancak kariyer yolculuğunda önemli olan ilk şey ruh işini bulabilmek. Onun içinde kendileriyle çevrimiçi olmaları ve gerçekten ne istediklerine veya onları neyin daha çok motive edeceğine odaklanmaları olmalı. Sonrasında ise stratejik yaklaşarak etkili bir CV, motivasyon mektubu, LinkedIn profili oluşturmaları ve bolca networking yapmaları önerilerim.

  • Size ilham veren kişi veya kitap var mı?

Dokuz Kehanet- James Redfield bu kitap spiritüel çalışmalar yapmaya başlamama ilham olmuştur.

  • Okuyucularınıza girişimcilik ve mentorluk yönünde tavsiye edebileceğiniz kitap var mı?

Kendini Aş- Elizabeth Lombardo . En sevdiğim kitaplardan. Katı mükemmeliyetçiliğin adım atmada ve konfor alanından çıkmada insanı engelleyen bir özellik olduğunu düşünüyorum. Kitapta bunları aşabilmek için güzel testler ve uygulamalar var.

  • Boş vakitlerinizi nasıl değerlendirirsiniz?

Müzik ve dans sevdiğim iki alan. Ege dansları yapıp koroda şarkı söylüyorum. Şiir yazmayı da çok seviyorum. Ayrıca dizi seyretmekte hoşuma giden uğraşlardan. Zira bu sayede aynı zamanda eğitimlerimde kullanmak üzere güzel içerik ipuçları da keşfetme sansım oluyor.

  • Röportajımızın sonuna geldiğimiz ve Lezzet Tramvayı Life Style bir blog olduğu için, sorumuz ise yemek ile ilgili olacak. J Yemek yapmaktan hoşlanır mısınız? Eğer cevap evet ise Sağlıklı Beslenme ile ilgili bir tarif paylaşır mısınız?

 Evet yemek yapmayı seviyorum ama zaman baskısı olmaksızın Son dönemde özellikle karabuğday ununu sağlıklı bulup onunla değişik tarifler yapmayı seviyorum. Karabuğday glisemik endeksi düşük ve az yenilse bile oldukça çok tok tutan bir besin maddesi. Ekmeği de oldukça güzel oluyor. Basit bir ekmek tarifi verebilirim.

  • 5 su bardağı karabuğday unu (dilerseniz 1 bardağını yulaf veya çavdar unu koyabilirsiniz)
  • 1 yemek kaşığı bal
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 yemek kaşığı karnıyarık otu tozu
  • Biraz kuru maya
  • 350 lt su
  • 2 yemek kaşığı tereyağı

Önce su sonrasında katı tüm ürünler karıştırılıp 180 derece fırında 35-40 dakika kontrollü olarak pişirebilirsiniz.

  • Son olarak röportajımızı okuyanlara bir mesajınız var mı? İleri dönem proje ve hedefleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Yeni senede şiir kitabımı yayınlama hedefim var ayrıca dijitalleşme başta olmak üzere fark yaratan eğitim ve mentorluk programları tasarlamaya devam etmek istiyorum. Mesajım ise “Her ne olursa olsun ruhlarını yüreklendirmeye devam etsinler” teşekkür ederim.

 

Teşekkürler

Arzu Batur Yalçınkaya

www.lezzettramvayi.com Kurucusu

 

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here