Yemek ve Mekan Blog Yazarlıgına başlamamın sebeplerinden birisi Mekan keşifleri yaparak, yöresel yemekleri sevmemdi.Önceden İstanbul dışına gitmiş olduğum yerleri de ayrıca yazıya dökmeyi en kısa zamanda düşünüyorum.:) Uzun zamandan beri gitmek isteyipte fırsat yaratamadığım bir yer vardı. evet HATAY . Neden mi ? Yöresel mezeleri , künefesi ve yemekleri ayri bir lezzet. İşte bunlardan ötürü TEOG sınav tatilini fırsat yaratarak , 2 ay önce kampanyalardan uçak bileti aldım.ve eşim @Gurmes2015 ‘inde haberi yoktu son 2 gün önce ” SUPRIZ Hatay’a gidiyoruz ” dedim 🙂
ve hazırlanıp eşim @Gurmes2015 ile birlikte 2 günlüğüne Hatay serüvenimiz başladı.Bu gezdiğmiz yerleri birkaç bölümde anlatmaya çalışacagım. İlk olarak Çarşamba günü saat 8:30 uçağı için, Pendik Sabiha Gökçen Havaalanına ulaştık. ve yarım saat rötarlı ( uçakta bekledik ) HATAY ‘ a uçuşumuz gerçekleşti.Genelde İstanbul Sabiha Gökçen ‘ den Hatay ‘a giderken yurt dışından gelen uçak beklendiği için yarım saat rötarlı oluyormuş.Bunu da ek bilgi olarak verebilirim.
Hatay ‘ da konaklama yeri olarak , merkezde olduğu için Antakya Öğretmen evini tercih ettik.Tabi 1 ay önceden rezervasyonda yapmıştım.Neyse ; Uçak ile HATAY Havaalanına ulaştıktan sonra kapıda HAVAŞ otobüsleri beklemekte fiyat ise ; 12 liraya . Havaş otobüsüne bindik ve Öğretmenevinin önünde indik.Öğretmen evi fiyatları ise Oda + Kahvaltı ; Kamu Görevlisi : 50 lira, Sivil Fiyatı ise 63 lira . Öğretmen evi de şansımıza yeni bina olmasıydı.
Elimizdeki sırt çantasını, odaya koyduktan sonra , önceden hazırlamış olduğum yerleri gezmek için yola koyulduk. İlk durak ise ; öğle saatine yaklaştığımız için KURTULUŞ CADDESİ ‘nde olan SAGIROGLU ET PAZARI yeri idi.Ayrıca belirtmek istiyorum gitmeden 3 gün öncesine kadar , HATAY ‘a gideceğimiz için yemek öğünlerimi azalttım 🙂 .
Evet SAGIROGLU ET PAZARI ‘nın , Yol tarifini konuştuğumuz kişiler :. ‘Çok uzak , arabasız gidemezsiniz ‘ dediler. Bizde ” Bu şekilde dediklerine göre kesin çok yakın “ diye dogru tahmin ederek yürümeye başladık. 15-20 dk. sonra SAGIROGLU ET PAZARI ‘ na ulaştık. :). Hatay ‘ da kebap yemek istediğinizde kebaplar restaurant ta değilde, kasaplarda yapılıyor.Bu nedenle biz , SAGIROGLU ET PAZARI nı tercih ettik.
İlk gittiğimizde SAGIROGLU ET PAZARI sahibi Orhan bey bizimle çok ilgilendi.
Hatay ‘ a gitmişken Kağıt Kebabı ve Tepsi Kebabı yemeden dönmeyelim dedik .:)
Kağıt Kebabı ve Tepsi Kebabı arasındaki fark ; Kağıt Kebabı , domates sos dökülmeden pişiriliyor.Tepsi Kebabı ise Domates sos dökülerek pişiriliyor.
Ben Kağıt Kebap ı daha çok beğendim.Tepsi Kebabı domates sosu yüzünden biraz ağır geldi ama lezzetliydi. Salata ise çok lezzetliydi.
Orhan bey, kebap yapımı ve SAGIROGLU ET PAZARI hakkında kısa bilgilendirme yaptı. Kebap yaparken hem sohbet ettik , hemde kebap yapımını çekime aldım.
Yapmış olduğum çekime SAĞIROGLU ET PAZARI linkinden ulaşabilirsiniz.
Orhan bey , Sağıroglu Et Pazarı ve kebaplar hakkında kısaca bilgilendirdi.İlgili konuşmasını linkini tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Evet yemeğimizi yedikten sonra , Orhan bey ‘den , gideceğimiz yerler hakkında bilgi aldık ve tekrar yola düştük. Yolda yürür iken salon Savon Hotel ‘ in yanından geçtik.
Bu otel eskiden Sabun fabrikasıymış ve hotel haline getirmişler. Antakyanın en şık butik otelin önünden hazır geçmiş iken lobi cafesinde Türk kahvesi içelim dedik. ve Turk kahvesi sipariş ettik.
Türk kahvesini getiren garson ,bize ” Turk kahvesi köpüklü oldu özür dilerim “ dedi. İlk olarak neden bu şekilde dediğini anlamadık.Ama sonradan Hatay ‘da Turk kahvesi nin makbulu Kopüksüz ve ısıtılarak olduğunu öğrendik.
Kahve Bittikten sonra , bir şehre gittiğimde ilk olarak tarihi yer ve müzelerine gidip, şehir hakkında bilgi edinmek en sen sevdiğim huyumdur. Buna istinaden , Kurtuluş caddesinde yürüyüşe devam ederek Saint Pierre ( Aziz Petrus ) Kilisesi ne ulaştık.
Kilisiye girişe kadar , uzun bir yolda yürüyüş yaptıktan sonra , etrafımızı cocuklar sardı ve kilise hakkında bilgiler vermek istediler. Bu şekilde para kazanmak istiyorlar kısacası :). Müze girişi 10 lira ve müze kartı olanlara ve iş bankası maximum kartı olanlara bedava.
Saint Pierre ( Aziz Petrus ) Kilisesi 13 m derinliğinde 9,5 metre genişliğinde ve 7 metre yüksekliğinde bir mağaradan oluşmaktadır. Antakyadaki ilk Hiristiyanların gizli toplantıları için kullandıkları bu mağara Hiristiyan eski kiliselerinden biri olarak kabul edilmiş.
Saint Pierre ( Aziz Petrus ) Kilisesi nden , sonra tekrar 15 dk.kadar Kurtuluş caddesinde yürümeye devam ederek ,
Arkeoloji müzesine gittik. Arkeoloji müzesi önceden merkezde imiş. Ama sonradan yeni binaya taşınmışlar. Müze girişi 10 lira . Hatay ‘ a ait arkeolojik kalıntıları yeni binada sergilemeleri müthiş.
Yeni binayı o kadar güzel yapmışlar ki hayran kaldım. Bu sırada müze kartı olanlara müze parası yok. Müzedeki danışmadaki arkadaşlar ile de bayağı sohbet ettim. Çok misafirperver ve yardımsever olduklarını söylemek istiyorum 🙂
Arkeoloji Müzesinden sonra minübüsu kullanarak, Uzun çarşıdan geçerek akşam yemeği için , gündüz yediğimiz kebaplardan acıkmadığımız için sadece meze yemek için Anadolu Restaurant ‘a gittik. Mezeleri yarımşar porsiyon söyleyerek daha fazla tadım yapma olanağımız oldu. Mezelerin tadına doyamadık.Muhteşemdi. Mezelerin isimlerinden bahsetmek istiyorum. Tuzlu Yoğurt , Zahter Salatası, Humus ,Katıklı Ekmek ,Zeytin Salatası ,Kabak Tatlısı, Oruk. Tuzlu Yoğurt ve Oruk favorim oldu.
Yemeğimizi Yedik ve Antakya ‘nın eski evleri arasında arasında gezerek nostalji yaptık.
Sonra merkezde bulunan KRAL KUNEFE ‘ ye kunefe yemege gittik 🙂 Ama bana şerbeti çok fazla geldi 🙂
Kunefe yedikten sonra canımız çay isteyince , Kurtuluş cadde üstündeki AFFAN CAFE diğer adı ile İNCİ KIRAATHANE ye çay içmeye gittik.
AFFAN CAFE ‘ de çayla güzel gider diye 🙂 meşhur tatlıları HAYTALI ve BICI BICI var fakat biz HAYTALI dan sipariş ettik çünkü tıkabasa doymuştuk 🙂
Bu tatlılar hakkında kısa bilgi vermek istiyorum. Arap kültürün bir tatlısı olan HAYTALI yapımında mısır ünü ve süt kullanılıyor üzerinede özel sütlü dondurma kullanılıyor. ve son olarak da üzerine gerçek gulsuyu eklenerek servis yapılıyor.BICI BICI ise Adana ana yöresine ait olup nişasta ile yapılan bir çeşit muhallebi. Üzerine tat vermesi için meyve ve pudra şekeri kullanılıyor.Üzerinede buz eklenip,koku içinse gülsuyu eklenerek servis edilir. Evet işte 2 tatlı arasındaki fark ise budur 🙂
Evet gün içerisinde adım sayarımı açmıştım ve toplam 25.000 adım yapmışız. Artık eşim @Gurmes2015 istifa ediyorum dediğinde ben durakladım.Yoksa ben sabaha kadar devam edebilirdim.:) Hatay ‘ da birinci günümüzü sonlandırarak , “2.gün nerelere gideceğiz” konusunu konuşarak Öğretmenevinin yolunu tuttuk :))
Tabiki Gezimiz daha bitmedi . 2.gununde gittiğimiz yerleri Vakıflar Köyü ,Samandağı Titus Tüneli ve Harbiye Şelaleri , Abdo Döner ve Yusuf Usta Künefe ve Uzun Çarşı hakkındaki yazılarımı HATAY GEZİLERİ 2.BÖLÜM olarak yazacagım .
Şimdilik Sevgiyle Kalın 🙂
LEZZET TRAMVAYI
Lezzete Giden Yolculuk LEZZET TRAMVAYI ile başlar
canım belli ki çok güzel ve eğlenceli bir gezi olmuş
ben domates kebabında kaldım harika gözüküyor
offf Lerzan hn sormayın cok guzeldı ama bıraz agırdı 🙂
Şahane günler (:
evet cok guzeldi 🙂
Künefe istiyorum ama ben:((((
keske gönderebilseydim 2.bölümde basşka bir kuneficiyi anlatacagım 🙂 Takipte kalın 🙂
Hatay’a şelalaye gitme şansımız olmuştu. Farklı yerlerini gezememiştik.. Şimdi görünce gitmek istedim sanki..:) Çok güzel gerçekten… Sevindim adınıza.. Sevgiler…
bence gitmelisiniz 2.bölümdede dger gezdiğimiz yerleri anlatacagım sevgiler
benim eşim hataylı biz gittiğimzde kebabı ve künefeyi uzun çarşı içinde yeriz daha hafif ve lezzetlidir. Anadolu da güzeldir ama Sultan Sofrası’na mutlaka gidin bir dahaki sefere..
İrem hn vakit yetmedi carsıda da kebabcılar vardı aklım kaldı tekrar gıtmeyı dusunuyoruz o zaman sultan sofrasına da ugrayacagız tesekkurler 🙂
Gezmeye devam canım. Harika anlatım.
Birgulum teşekkür ederim 🙂 devam
Bir daha Hatay’ a gitme ne olur.
neden gitme dediğinizi anlamadım ama gerçekten güzel yer ve insanlarıda yardımsever cana yakın çok beğendim 🙂
Hatay Mutfağına hayranım ben… Ne güzel bir yazı olmuş 🙂
Ayşegül n teşekkür ederim 🙂